Antalya’nın sıcak bir yaz öğleden sonrasıydı. 28 yaşında, evden çalışan bir yazılım geliştiricisiydim. Pandemi sonrası taşındığım sahil kenarındaki küçük daire, hem huzurlu hem de rahattı, ama eski bina sorunları bitmek bilmiyordu. O gün, banyo gideri tıkanmıştı; su birikiyor, duş almak imkânsız hale geliyordu. Sabırsızlıkla tesisatçı bekliyordum. Mahalledeki tesisat firması, “Hemen birini gönderiyoruz,” demişti, ama beklediğim kişi, alıştığım sakallı, göbekli ustalar değildi. Kapıyı çalan, 34 yaşında, kısa kestane saçlı, zeytin tenli, fit bir kadın olan Esra’ydı. Yeşil bir iş tulumu giymiş, alet çantasını omzuna atmış, kendinden emin bir gülümsemeyle, “Gider sorunu mu var?” dedi. Kahverengi gözleri, hem zeki hem de hafif alaycı bir ifadeyle parlıyordu. Esra, hem profesyonel hem de dikkat çekiciydi; tulumun altında belirginleşen hatları, Antalya’nın sıcağında daha da etkileyiciydi.
“Banyo bu tarafta,” dedim, onu içeri buyur ederken. Esra, alet çantasını yere koydu, gideri kontrol etmeye başladı. “Bu fena tıkanmış,” dedi, kaşlarını çatarak. “Ama çözeriz.” İşine odaklanmış hali, hem saygı uyandırıcı hem de çekiciydi. Bir süre çalıştığını izledim; eğilip kalkarken, tulumun fermuarı hafif aralandı, terden parlayan boynu göründü. İçimde bir kıpırdanma hissettim, ama kendimi toparladım. “Kolay mı bu iş?” dedim, laf olsun diye.
Esra, başını kaldırıp bana baktı. “Kolay olsaydı, sen çağırır mıydın?” dedi, gülümseyerek. “Ama merak etme, ben hallederim. Yeter ki sabırlı ol.” O alaycı tonu, hem sinirimi bozdu hem de ilgimi çekti. Biraz daha izledim, ama iş uzuyordu. “Esra, bu ne kadar sürecek?” dedim, sabırsızca. “Duş almam lazım, akşam planım var.”
Esra, aletlerini bırakıp ayağa kalktı, ellerini tulumuna sildi. “Acele mi ediyorsun?” dedi, kaşlarını kaldırarak. “Boru tıkanık, bu iş aceleye gelmez. Ama illa hız istiyorsan, başka bir bedel ödersin.” O an, göz göze geldik. Kahverengi gözlerinde, hem meydan okuma hem de bir davet vardı. Antalya’nın nemli havası, banyonun dar alanında daha da ağırlaşmıştı.
“Bedel mi?” dedim, sesime hafif bir flört tonu katarak. “Ne kadar pahalı bu tesisatçılık?” Esra, bir adım yaklaştı, alet çantasını kenara itti. “Pahalı değil, ama değerini bilmek lazım,” dedi, sesini alçaltarak. “Ne sunacaksın ki bu boruyu hemen açayım?” O an, haftalardır evde yalnız olmanın, iş stresinin ve Esra’nın kendinden emin tavrının birleşimi, içimde bir ateş yaktı.
“Ciddi misin?” dedim, banyo kapısına yaslanarak. Esra, gülümsedi, tulumunun fermuarını hafifçe indirdi. “Ciddi olduğumu görürsün,” dedi, fısıltıyla. “Ama banyoda sessiz ol, komşular duymasın.” O an, cesaretimle arzularım çarpıştı. Banyonun fayanslarına yaslandık, Esra’nın tulumunu sıyırdım, o da benim tişörtümü çekip çıkardı. Terden nemli teni, Antalya’nın sıcağında parlıyordu. “Hızlı ol, boruyu açmam lazım,” dedi, gülerek, ama sesi artık o ciddi tesisatçıya ait değildi; tamamen arzuya teslimdi.
Fayansların soğuk yüzeyine karşı, birbirimize sarıldık. Esra’nın inlemeleri, banyonun nemli havasında yankılandı, ama dışarıdaki dalga sesleri onları bastırdı. Onun o profesyonel, mesafeli duruşu, şimdi sadece tutkuya dönüşmüştü. Elleri omuzlarımda, benim ellerim kalçalarında, sanki bu dar alanda bir dans sergiliyorduk. O an, ne tıkanık boru, ne akşam planım, ne de başka bir şey umurumdaydı. Sadece Esra ve ben vardık, banyonun buharlı atmosferinde kaybolmuş, zevki paylaşan iki ruhtuk.
Sonunda, nefes nefese, fayanslara yaslandık. Esra, tulumunu toparladı, saçlarını düzeltti. “Boru açıldı,” dedi, sırıtarak. “Ama suyun akışını test etmen lazım.” Alet çantasını aldı, gideri birkaç dakikada tamir etti. Su, sorunsuzca akmaya başladı. “Bu da benden,” dedi, göz kırparak. “Ama bir daha tıkanırsa, direkt beni çağır.”
O akşam, duşumu aldım, planıma yetiştim, ama aklım Esra’nın kahverengi gözlerinde, banyonun o ateşli anlarında kaldı. Sonraki haftalarda, evde her küçük tesisat sorunu çıktığında, Esra’yı çağırdım. Bazen bir boru, bazen bir bahane, ama banyonun fayansları, bizim sırrımızın mekânı oldu. Esra, dışarıdan bakıldığında sert, profesyonel bir tesisatçıydı, ama benim için, o fayansların ardında yanan bir ateşti. Onunla geçirdiğim anlar, sadece bir tamirattan ibaret değildi; aramızda, sözlere dökülmeyen bir bağ oluşmuştu.
Bir gün, tesisat firmasını aradığımda, Esra’nın başka bir şehre taşındığını öğrendim. Yeni bir usta geldi, boruyu tamir etti, ama o eski sihir yoktu. Esra’nın numarasını almamıştım, sadece o banyo anlarında birbirimize aittik. Ama onun dokunuşu, her duştan daha kalıcı bir iz bıraktı. Belki bir gün, başka bir şehirde, yine o kahverengi gözlere rastlarım. O zamana kadar, banyonun fayanslarında bıraktığımız anılar, Antalya’nın yaz öğleden sonralarında benimle yaşamaya devam edecek.
Turgutreis Escort Teknolojinin ve yaşam tarzlarının değişmesiyle birlikte, bireylerin sosyal ihtiyaçlarına yönelik çözümler de evrim geçirmiştir. ...
Turgutreis Escort Modern dünyanın hızlı tempolu yaşamında, insanlar sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve kaliteli zaman geçirmek için çeşitli yollar...
Turgutreis Escort Escort hizmeti, yalnızca fiziksel çekicilikle değil, aynı zamanda bakımlı bir görünüm, özenli bir duruş ve genel hijyen ile doğr...
Turgutreis Escort İnsanların cinsellikten beklentileri ve tercihleri, kişisel zevkler ve arzular doğrultusunda büyük çeşitlilik gösterebilir. Cins...
Bodrum, Ege’nin en büyüleyici köşesi, gündüzleri turkuaz denizi ve beya...